Bilkent Mecmua Ocak 2014 Röportajı… - March 6, 2016

Sevgili genç arkadaşlar;
Özveriyle hazırlanmış bu güzel mecmuada bir köşemin olması inanın beni çok mutlu ediyor. Sizler daha yolun başındayken hayatın içine, sistemin içine henüz girmişken sizlere “hayatlarınızı kendi düşünceleriniz ve duygularınız doğrultusunda değiştirebilip yaratabileceğiniz” bilgisini vermek için sabırsızlanıyorum.
Bu sayfaları okuyacak olan sizlere tüm samimiyetimle “sen” diye hitap etmek isterim. Bazılarınızın seslerini duyar gibiyim:
-Yalaaan!!!
Serenad Bağcan: Yalan değil.
-Hurafe bunlar!!!
SB: Hurafe hiç değil.
-Neyin kafasını yaşıyor bu abla!!
SB: Bilgi ve deneyimin kafası bu. Siz de bu kafayı yaşayın diye çırpınıp duracağım bu sayfalarda. “Eee! Nasıl olacak bu iş!!” diye soracak olursanız, ilk can alıcı nokta:
HAYATINDAKİ TÜM SEÇİMLERİ SEN YAPIYORSUN.
1-Kendini zarafetle ifade etmeyi ya da etmemeyi sen seçiyorsun.
2-Bazı insanlara, olaylara ve durumlara “Hayır” diyememeyi sen seçiyorsun.
3-Senin yerine birilerinin karar vermesine sen müsaade ediyorsun.
4-Hakkın yeniyorsa ya da sana haksızlık yapılıyorsa susmayı sen seçiyorsun.
5-Sorumluluğunu üzerine alıyorsun sınavlara çalışıyorsun ve başarılı olmayı sen seçiyorsun.
6-Zamanını kendini geliştirmek için ya da internette oyunlar oynayarak değerlendirmeyi sen seçiyorsun.
7-Kendi hatalarını başkalarının suçuymuş gibi göstermeyi de sen seçiyorsun.
8-Kız ya da erkek arkadaşını sen seçiyorsun. Ayrıldığında karşındakini suçlamayı da sen seçiyorsun.
Bu küçük örneklerden de anlaşılacağı üzere başımıza gelen -olumlu ya da olumsuz- her şeyden biz sorumluyuz.
“-Nassı yani!! Abla iyice kopmuş.” Dediğinizi duyar gibiyim. Sustur bakayım şu zihnini. Sana hak veriyorum. Ben de senin gibi düşünüyordum ta ki bilinç altı ve işleyiş mekanizmasını öğrenene dek. Bilinç altının işleyiş mekanizmasını öğrendiğinde yaşadıkların için kimseyi suçlayamıyorsun. Yaşadığın her olumlu/olumsuz durumun senin bilinç altı inanç ve düşünce kalıbından kaynaklandığını bildiğinde kendine ve olaylara bakış açın değişiyor. Bu kalıbı bulup değiştirmek sana düşüyor. Bunun için önce bilinç, bilinçaltı nedir? Bu karmaşık konuyu konuşalım isterim.
BİLİNÇ
Bilinç, zihnin düşünen, yargılayan, karar veren, mantık yürüten, analiz yapan, eleştiren kısmıdır ve sınırlıdır.
BİLİNÇALTI
Bilinçaltı ise kalan her şeydir. Ana rahmine düştüğümüzden itibaren yapılan kayıtları içerir, depolar ve seni korumak için ego vasıtasıyla onun tarafından korunmaya alınırsın. Tüm bu korumanın amacı hayatta kalmanı sağlamaktır. İnsan yavrusunun sezgileri hayatta kalmaya yetmez bu yüzden öğrenmek zorundadır. Öğrenirken neyi nasıl kaydettiyse o şekilde çalışır ve sen mıknatıs gibi bilinçaltı kaydını yaşamaya başlarsın. Bilinçaltı sana sadece kendi öğrendiklerini yaşatır. Bu yüzden bilinçaltı çalışmaları çok önemlidir. Bilinç altını yönetmeye başlayınca hayatını da istediğin yönde yönetmeye başlarsın.
Hangi birimiz “korktuğum başıma geldi” cümlesini kullanmamışızdır. İşte bu bilinçaltının ve evrenin en önemli yasalarından birini önümüze getirir. Kaçarın yok korkularını yaşarsın. Korkularından kurtulduğunda özgürleşirsin. Özgürleştiğin zaman anı yaşar yaşamın zevkine varırsın.
Bilinçaltının en önemli özelliklerinden bazıları şunlardır:
1-Bilinçaltı tüm bedenin hücrelerindedir.
2-Bilinçaltı değerlendirme yapamaz, yargılayamaz.
3-Hiç soru sormaz.
4-Bir telkini ya da öneriyi sorgulamaz.
5-Bedensel rahatsızlıkların ortaya çıkmasında çok etken bir rol oynar.
6-Bilinçaltı hiç bir şeyi kaçırmaz. Hele ki duygu yükü varsa.
7-Bilinçaltının öğrenme süresince sözlerin çok önemli yeri vardır. (Pozitif Afirmasyon)
8-Bilinçaltında hayal ve gerçek aynıdır.
Özetle dünyayı ve kendini nasıl algılıyorsan kendin ve dünya hakkında ne düşünüyorsan bilinçaltı bunlara ulaşmak için çalışır.
Sevgili genç arkadaşım, seninle tanıştığım için çok mutluyum, istediğin hayatı yaratman en büyük dileğim ve bunun için elimden gelen çabayı göstereceğim. Yeri gelecek senden de çaba göstermeni isteyeceğim, beni yarı yolda bırakmayacağını biliyorum.
Yüreğimden yüreğine sevgimle…